top of page

DANIŞANINI KORKUTMA, EĞİT.

İetişim öğrenmenin ve iletişim teknikleri konusunda ilerlemenin en önemli amacı, yaptığımız işin kalitesini bireylere anlatmak ve fark ettirmek adına gücümüzü katlayan bir yöntem olması esasıdır.

Genç meslektaşlarım; reklam sizin kazancınızı artıracak ve aslında son zamanlarda çok da zor olmayan bir aracı. Hepiniz de sosyal medya kullanıyorsunuz. Bu sebeple reklamı oluşturmak ve insanlara ulaştırmak sizler için mesele değil. Ancak yaptığınız reklamlar insanların sizi tanımasında bir aracı olurken aynı zamanda sizi diğerleri ile kıyalamasında da önemli bir veri. Unutmayın ki reklamları izleyen topluluğun da bir karakteristiği var. Elbette merak uyandırabilirsiniz. Elbette kendinizi ön plana çıkartabilirsiniz ancak kalıcı bir tanınmışlık ancak sürdürülebilir memnuniyet ile olur. Aklınıza gelen ilk fikirle reklam vermekse belirli bir zaman sonra pişman olmanıza sebep olabilir. Öncelikle vizyonunuzu kaliteye çevirmelisiniz. Kaliteli hizmet kendi reklamını yapar. Eğer hedef kitleniz sosyokültürel düzeyi yüksek kişilerse kalıcı başarıyı yalnızca kaliteli hizmetle sağlayabilirsiniz.


İletişim becerileriniz güçlüyse, yaptığının işin amacını, kalitesini ve sürekliliğini %70 oranında sağladınız demektir. Peki iletişim becerilerini nasıl geliştirebiliriz?

Sizlerle bu yazılarda tüm basamakları paylaşıyor olacağım. Hatta iletişim becerileriniz gelişirken aslında kendi kişisel gelişiminizi de sağlamış olacaksınız.


Gelin size bunun ne denli önemli olduğunu anlatmaya devam edeyim. Çoğu sağlık ürünü satılmak üzere üretilir. Bu da bir sektör oluşturur. Sektörler satış için gerekli adımları takip ederken yöntemleri iyi kullanırlarsa satış rakamları tatmin edici düzeye gelir. Sağlık sektörü ülkemizde satış politikası olarak 'KORKU' duygusunu baz alır. İnsanları çeşitli konularda bilgisiz olmakla suçlar, doğrusunu anlatırken de yanlış yapmaktan korkuturlar. Pek çok alanda sağlık reklamları insanlara yanlış davranışların sebep olduğu hastalıkları dayatır. Bu sebeple de insanlar 'BİLENE' danışma ihtiyacına girerler. Oysa dünyada bazı üst düzey insani hakların baz alındığı politikalar izleyen ülkelerde insanları korkutan reklam politikaları denetlenir ve yasaktır. Henüz bu düzeyde denetlemelere tabi değiliz ancak farkı bu alanda ortaya koyan kişiler 'GÜVEN' duyulan profesyoneller haline gelir.


Pek çok danışanımız bu kokutucu reklam politikalarının kurbanı olmuş halde, sürekli kaygı duyarak bizlere başvurur. Bizse 'Doğrusunu biz biliriz' mesajını öne çıkartırken, kişilerin kendi bedenlerine olan güvenlerini yeniden oluşturmak ve geliştirmek üzerine çalışırız. Bu gücün en önemli sonucu kalıcı güvenirlik sağlamak ve bir fizyoterapistin kişilerin yaşamında kendi bedenlerine nasıl bakması gerektiğini öğretici kimlikle destekleyerek gerçek bir danışman olarak görülmektir.


Siz de bugünden itibaren, size danışan kişilere korku dolu, kaygılandırıcı örnekler vermek yerine doğru olanın sade ve uygulanabilir yöntemlerini anlatmayı hedef seçebilirsiniz. Kişisel imajınızı zedeleyecek büyüklenme davranışlarının yerine kişilere güven verecek ılımlı öğretimler çerçevesinde bir yaklaşım oluşturabilirsiniz.


Bu yöntemleri, en başından sizlerle paylaşmaya devam edeceğim.

Sevgi ve Sağlıkla kalın.


Uzm. Fzt. İlkay KOÇ



24 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Σχόλια


bottom of page